Son Dakika: Türk Vatandaşlarının da Bulunduğu Gemiye Malta Açıklarında İHA Saldırısı
Bugün, 2 Mayıs 2025 tarihinde, Malta açıklarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu bir gemiye insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenlendi. Olay, uluslararası sularda meydana gelirken, gemi üzerinde bulunan 30 uluslararası insan hakları aktivisti ve 4 sivilin güvenliği sağlandı. Saldırının hedef aldığı gemi, Gazze‘ye insani yardım taşıyan ve Türk organizasyonu tarafından düzenlenen Özgürlük Filosu’na ait bir gemiydi.
Saldırının Detayları ve Gemiye Verilen Zarar
Olay, Malta saatiyle 00:23’te gerçekleşti. Gemiye yönelik iki ayrı İHA saldırısı düzenlendi; her iki saldırı da geminin ön kısmını hedef alarak jeneratörlerine zarar verdi. Bu saldırılar sonucunda geminin ön kısmında yangın çıktı ve gövdesinde delikler oluştu. Gemi, batma riskiyle karşı karşıya kalırken, mürettebat ve sivil yolcuların güvenliği için acil yardım çağrısı yapıldı.
Müdahale ve Kurtarma Çabaları
Saldırı sonrası gemi, Malta’nın 14 deniz mili dışında, uluslararası sularda yer alıyordu. Gemi, acil durum sinyali göndererek yardım talep etti. Kıbrıs, olayın duyulmasının ardından hızla harekete geçerek bir kurtarma botu gönderdi. Ayrıca, Malta Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir devriye botu da yangını söndürme ve gemideki kişileri güvenli bir şekilde tahliye etme amacıyla olay yerine intikal etti. Yapılan müdahaleler sonucunda yangın kontrol altına alındı ve gemi güvenli bir şekilde limana çekildi.
Gemi ve Mürettebat Hakkında Bilgiler
Saldırıya uğrayan gemi, “Vicdan” adıyla bilinen ve Palau bandırasına kayıtlı bir insani yardım gemisiydi. Gemi, Tunus’tan hareket ederek Gazze’ye yardım malzemeleri taşımak üzere yola çıkmıştı. Gemiye binen 30 uluslararası insan hakları aktivisti ve 4 sivil, saldırı sırasında büyük bir tehlike atlattı. Yapılan açıklamalara göre, gemideki tüm yolcular ve mürettebat sağ salimdir.
Saldırının Faili ve Uluslararası Tepkiler
Saldırının sorumluluğunu üstlenen herhangi bir grup veya ülke henüz açıklama yapmamıştır. Ancak, Freedom Flotilla Coalition, saldırının İsrail tarafından gerçekleştirildiğini iddia etmektedir. Bu iddia, İsrail’in Gazze‘ye yönelik uyguladığı ablukayı delmeye çalışan yardım gemilerine yönelik geçmişteki müdahaleleriyle paralellik göstermektedir. İsrail hükümeti ise konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapmamıştır.
Uluslararası toplum, saldırıyı kınayarak, insani yardım taşıyan gemilere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulamaktadır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, olayın soruşturulması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması çağrısında bulunmuştur.
Türkiye’nin Tepkisi ve Diplomatik Girişimler
Türkiye, saldırıya uğrayan geminin içinde kendi vatandaşlarının da bulunması nedeniyle olaya duyarsız kalmamıştır. Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı şiddetle kınayarak, sorumluların bir an önce tespit edilip cezalandırılması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca, Türkiye’nin Malta Büyükelçiliği aracılığıyla Malta hükümetiyle temasa geçerek, olayın detaylı bir şekilde araştırılması talep edilmiştir.
Türkiye, uluslararası platformlarda da bu konuda girişimlerde bulunarak, saldırının sorumlularının cezalandırılması ve benzer olayların önlenmesi için çağrılarda bulunmaktadır.
Gazze’ye Yardım Gönderme Çabaları ve Uluslararası Hukuk
Bu saldırı, Gazze‘ye insani yardım taşıyan gemilere yönelik saldırıların yeni bir örneği olarak kaydedilmiştir. Uluslararası hukuk, savaş zamanlarında bile insani yardımın engellenemeyeceğini ve sivillerin korunması gerektiğini belirtmektedir. Ancak, son yıllarda Gazze’ye yardım taşıyan gemilere yönelik saldırılar artış göstermiştir. Bu durum, uluslararası toplumun insani yardımın güvenli bir şekilde ulaştırılması konusunda daha etkin önlemler alması gerektiğini göstermektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Malta açıklarında gerçekleşen bu İHA saldırısı, uluslararası sularda bile insani yardım taşıyan gemilere yönelik tehditlerin devam ettiğini göstermektedir. Saldırının sorumlularının bir an önce tespit edilerek adalet önüne çıkarılması, uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur. Türkiye’nin bu konuda gösterdiği duyarlılık ve diplomatik girişimler, olayın uluslararası platformlarda daha geniş bir yankı uyandırmasına katkı sağlamaktadır.