İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde, belediyeye yönelik yürütülen büyük çaplı yolsuzluk soruşturması kapsamında çok sayıda gözaltı ve çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Soruşturma, inşaat ruhsatı ve imar izinleri karşılığında rüşvet alındığı iddiaları üzerine başlatıldı ve kamuoyunun dikkatini üzerine çekti.
Son Dakika: Belediyeye Şok Baskın ve Gözaltılar
Yolsuzluk iddiaları üzerine harekete geçen yetkililer, Büyükçekmece Belediyesi’nde görevli çeşitli personelleri ve bağlantılı müteahhitleri kapsayan bir operasyon düzenledi. Aralarında belediye başkan yardımcısı, imar müdürü ve bazı müteahhitlerin de bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler arasında yıllardır görevde bulunan kamu çalışanlarının olması, iddiaların ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Operasyonlar sırasında bazı ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda ruhsatsız silahlar, önemli miktarda nakit para ve ziynet eşyaları ele geçirildi. Bu durum, soruşturmanın yalnızca rüşvet değil, aynı zamanda kara para ve usulsüz gelir elde etme gibi farklı suç başlıklarını da içerebileceğini ortaya koydu.
Soruşturmanın Temeli: Sahte Evraklarla Ruhsat ve İmar İzni
Yürütülen soruşturmaya göre, belirli inşaat firmaları ile belediyede görev yapan bazı yetkililer arasında rüşvet ilişkisi kurulduğu öne sürüldü. İddialara göre, bazı yapıların ruhsat süreçleri hiç denetlenmeden ilerletildi, zorunlu zemin kontrolleri yapılmadı, yapı denetim raporları ise sahte evraklarla tamamlandı.
Bunların sonucunda, yaklaşık 140 villa projesi için yasal zorunluluklar göz ardı edilerek inşaat izinleri verildi. Bu projelerin bazılarında temel kazısı dahi yapılmadan inşaat izni verildiği, fore kazık sistemlerinin uygulanmadığı ve deprem yönetmeliklerine aykırı şekilde inşaatların başlatıldığı tespit edildi.
140 Villaya Yıkım Kararı: İstanbul Valiliği Devrede
Tespit edilen usulsüzlüklerin ardından, güvenlik riski taşıyan bu yapıların geleceği hakkında kritik bir karar alındı. İstanbul Valiliği’ne gönderilen yazı doğrultusunda, ruhsatsız ve sahte raporlarla inşa edilen 140 villanın yıkılması yönünde işlem başlatıldı. Bu karar, bölgedeki yapılaşmanın ne derece tehlikeli bir boyut kazandığını da gözler önüne serdi.
Valiliğin sürece dahil olmasıyla birlikte, hem kamu güvenliği hem de şehir planlaması açısından ciddi önlemler alınması bekleniyor. Yıkım sürecinin hangi takvimle yürütüleceği, hangi firmaların projelerinde daha fazla usulsüzlük olduğu gibi soruların yanıtı önümüzdeki günlerde netleşecek.
Gözaltılar Sonrası Yargı Süreci Başladı
Operasyon sonucunda gözaltına alınan kişilerden 8’i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerin ifadelerinde, bazı müteahhitlerin imar süreçlerini hızlandırmak amacıyla belediye personeline düzenli ödemeler yaptıkları, bu ödemelerin kimi zaman hediyeler veya nakit para şeklinde gerçekleştiği belirtildi.
Yargı sürecinin önümüzdeki haftalarda derinleşmesi bekleniyor. Mahkemelerin vereceği kararlar, hem yerel yönetimlerin denetlenmesi hem de benzer durumların başka ilçelerde de araştırılması açısından örnek teşkil edecek.
Büyükçekmece Belediyesi Sessizliğini Koruyor
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Büyükçekmece Belediyesi’nden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Belediye Başkanı’nın ve ilgili birimlerin sessizliği dikkat çekerken, kamuoyu açıklama yapılmasını ve iddialara yanıt verilmesini bekliyor.
Özellikle sosyal medya ve yerel basında, “şeffaflık” ve “hesap verilebilirlik” talepleri yüksek sesle dile getiriliyor. Belediyenin bu konuda nasıl bir adım atacağı merak konusu.
Siyasi Yansımalar: CHP ve Muhalefet Hedefte
Büyükçekmece Belediyesi’nin mevcut yönetimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) ait. Bu nedenle, yürütülen soruşturma siyasi boyutta da büyük yankı uyandırdı. İktidar partisi yetkilileri, bu soruşturmayı “yolsuzluğun belgelenmiş hali” olarak yorumlarken, muhalefet ise soruşturmanın “zamanlamasını ve kapsamını” sorgulayan açıklamalarda bulundu.
Siyasi analistler, bu soruşturmanın yaklaşan yerel seçimlere etkisi olabileceğini, seçmenin güvenini etkileyebilecek bir sürece dönüştüğünü ifade ediyor. Özellikle büyükşehirlerdeki benzer uygulamalar da gündeme gelerek, yerel yönetimlerin denetim mekanizmalarının zayıflığına işaret ediliyor.
Kamuoyu Tepkisi Büyüyor
Vatandaşların büyük çoğunluğu, olayın üzerine ciddiyetle gidilmesi gerektiğini ve tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesini istiyor. Bölgede yaşayan bazı vatandaşlar, yıllardır belediyede usulsüz işlemlerin yapıldığına dair duyumlar aldıklarını ancak bu kadar geniş çaplı bir operasyonun ilk defa gerçekleştirildiğini belirtiyor.
Sosyal medya üzerinden yapılan yorumlar ve paylaşımlarda da olay büyük yankı buldu. “Belediye eliyle şehir suça teslim ediliyor” ve “Göz göre göre yapılan yolsuzluklara dur denmeli” şeklindeki ifadeler dikkat çekiyor.
Son Dakika: Türkiye’de Yerel Yönetimlerde Şeffaflık Tartışması
Bu soruşturma, Türkiye’de yerel yönetimlerin denetlenmesi ve yolsuzlukla mücadele konularında daha sistematik adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi. Belediyelerdeki denetim mekanizmalarının ne derece etkili olduğu, hangi usullerin kolayca atlatılabildiği ve kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı konuları yeniden tartışılmaya başlandı.
Uzmanlar, yerel yönetimlerin özellikle inşaat sektörüyle olan ilişkisinin her zaman hassas bir denge üzerinde kurulu olduğunu ve bu dengenin bozulmasının hem şehirleşmeyi hem de vatandaş güvenliğini tehlikeye attığını vurguluyor.
