Son Dakika: PKK Resmen Feshedildi – Türkiye’de Tarihi Bir Dönemeç
Türkiye’nin son 40 yılına damga vuran en büyük güvenlik sorunu olan PKK, son dakika gelişmesiyle dünya kamuoyuna bomba gibi düştü. Örgüt, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12. Olağanüstü Kongre sonrası resmen feshedildiğini ve silahlı mücadeleye son verdiğini duyurdu. Bu karar, 9 Mayıs 2025’te kamuoyuna açıklanarak tarihe geçecek bir dönüm noktası oldu.
PKK’nın Fesih Kararı Nasıl Alındı?
Kongre bildirisine göre, örgütün kurucusu Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli çağrısı doğrultusunda toplanan yapı, “tarihi misyonun tamamlandığını” ilan etti. Bildiride PKK‘nın yapısal olarak feshedileceği, silahlı eylemlere son verileceği ve bundan böyle demokratik siyaset alanında faaliyet gösterileceği açıklandı. Bu karar yalnızca kırsal kadroları değil, şehir yapılanmalarını ve yurt dışındaki ilişkili yapıları da kapsıyor.
Abdullah Öcalan’ın Rolü ve Çağrısı
Abdullah Öcalan’ın açıklaması, örgütün kongresinin temel motivasyonunu oluşturdu. Öcalan, bu çağrısında PKK’nın artık silahlı yöntemlerle hedeflerine ulaşmasının mümkün olmadığını ve demokratik çözüm sürecine entegre olunması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bu konuda sorumluluk almaya davet etti. Öcalan’ın çağrısı, örgüt içerisinde geniş yankı buldu ve fesih kararının temelini oluşturdu.
Siyasi Tepkiler ve İlk Yorumlar
Son dakika gelişmesi olarak duyurulan bu karar, Ankara başta olmak üzere siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, örgütün bu adımını olumlu karşıladıklarını ifade ederek “Türkiye’nin terörsüz geleceği için bu kararı memnuniyetle karşılıyoruz” dedi. Ancak Erdoğan, temkinli bir tutumla, kararın yalnızca bir açıklamadan ibaret olmaması gerektiğinin altını çizdi.
Muhalefet partileri ise, bu gelişmenin Türkiye’de demokratikleşme açısından önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. CHP lideri, “Silahların tamamen susması, siyasetin önünü açar. Bu fırsat iyi değerlendirilmelidir” açıklamasında bulundu. İYİ Parti ve DEVA Partisi gibi aktörler de benzer olumlu ifadelerle sürece destek vereceklerini ifade ettiler.
Hükümetin Güvenlik Vurgusu
Türk hükümeti, PKK‘nın sadece sözde değil fiilen de silah bırakmasını şart koştu. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, yaptığı açıklamada “Sadece Türkiye’de değil, Irak ve Suriye’deki tüm PKK uzantıları da silah bırakmalı ve örgütsel yapılanmayı sona erdirmelidir” dedi. Hükümet, örgütün tüm kollarıyla birlikte bu fesih kararını hayata geçirmesini takip edeceğini duyurdu.
Güneydoğu’da Beklentiler ve Toplumsal Tepki
Türkiye’nin doğu ve güneydoğusundaki halk, bu kararı umutla karşıladı. Yıllardır çatışmaların gölgesinde kalan bölgelerde, son dakika olarak duyurulan bu gelişme, barış ve refah beklentilerini yeniden gündeme getirdi. Ancak geçmişte yaşanan birçok başarısız çözüm süreci tecrübesi nedeniyle, birçok vatandaş temkinli yaklaşıyor.
Özellikle şehit aileleri ve gaziler, bu kararın samimiyetle uygulanması gerektiği konusunda birleşiyor. “Biz çok bedel ödedik. Artık kimse ölmesin. Ama gerçekten bittiyse” diyen ailelerin beklentisi, sürecin şeffaf ve kararlı yürütülmesi.
Ekonomik Etkiler: Piyasalar Pozitif Tepki Verdi
PKK’nın fesih kararı, sadece siyasal ve sosyal boyutta değil, ekonomik cephede de etkisini gösterdi. Son dakika haberlerinin yayılmasının ardından Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yükseldi. Aynı zamanda Türk Lirası, dolar ve euro karşısında değer kazandı. Uzmanlara göre bu gelişmeler, yatırımcıların ülkede siyasi istikrar beklentisini olumlu değerlendirdiğini ortaya koyuyor.
Yurt dışında da Türkiye’ye yönelik ilgi arttı. Uluslararası yatırım fonları ve ekonomi çevreleri, Türkiye’de uzun vadeli yatırım için iklimin iyileşeceği yönünde yorumlar yapmaya başladı. Özellikle Türkiye’nin güneydoğusundaki kalkınma projelerinin hız kazanabileceği öngörülüyor.
Uluslararası Reaksiyonlar: Dünya Gelişmeyi Takipte
PKK’nın feshedildiği yönündeki son dakika duyurusu, dünya kamuoyunda da büyük ilgi gördü. Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler, kararı memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. NATO yetkilileri, Türkiye’nin terörle mücadelesinde yanında olduklarını belirtti.
Özellikle Avrupa ülkelerinde PKK’nın medya, STK ve lobi uzantılarının bu karara nasıl tepki vereceği merak konusu. Bu yapılar üzerindeki hukuki ve siyasi baskının artması bekleniyor. Aynı zamanda Almanya, Fransa ve Belçika gibi ülkelerdeki faaliyetlerin yeniden gözden geçirilmesi gündemde.
Bölgesel Dengeler Değişebilir mi?
Türkiye’nin yanı başında yer alan Suriye ve Irak’ta da bu kararın yankıları sürüyor. Türkiye, PKK’nın bu ülkelerdeki uzantılarının da aynı karara uyması konusunda ısrarcı. Özellikle Suriye’nin kuzeyinde yer alan YPG’nin tavrı kritik öneme sahip. PKK’nın feshiyle birlikte bu yapının silahlı faaliyetlerini sürdürüp sürdürmeyeceği, Türkiye’nin dış politikasını doğrudan etkileyecek.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi de, bu gelişmeye olumlu yaklaşmakla birlikte, kendi sınırları içerisindeki PKK unsurlarının bölgeden çıkarılması konusunda Türkiye ile iş birliğine açık olduklarını belirtti.
Yeni Bir Sayfa Açılabilir mi?
Türkiye, yıllardır terörle mücadele ederken hem büyük acılar yaşadı hem de büyük maliyetler ödedi. Şimdi önümüzde yeni bir sayfa açmak için tarihi bir fırsat duruyor. Bu fırsatın gerçek bir barış sürecine dönüşebilmesi için sadece örgütün silah bırakması değil, aynı zamanda toplumsal uzlaşının güçlendirilmesi ve demokratikleşmenin ilerletilmesi gerekiyor.
Uzmanlar, bu sürecin kalıcı olabilmesi için siyasi iradenin güçlü kalması, güvenlik politikalarının dikkatle yürütülmesi ve halkın sürece aktif katılımının sağlanması gerektiğini vurguluyor. Medya, sivil toplum ve akademi dünyası da bu konuda önemli sorumluluklara sahip.
Umut ve Sorumluluk Zamanı
Son dakika gelişmesi olarak tarihe geçen PKK’nın fesih kararı, Türkiye’nin geleceği için yeni bir umut doğurdu. Ancak bu umudun kalıcı barışa dönüşebilmesi için herkesin sorumluluk alması gerekiyor. Hükümetin kararlılığı, halkın desteği ve uluslararası toplumun yapıcı yaklaşımı, bu sürecin seyrini belirleyecek en önemli faktörler arasında.
Bu tarihi karar, sadece bir terör örgütünün sona erişi değil, aynı zamanda Türkiye’nin barış, refah ve kardeşlik temelinde yeniden yapılanmasının da bir başlangıcı olabilir.
