Son Dakika: Güney Asya’da Savaş Tehbeğenii – Hindistan ile Pakistan Arasındaki Kriz Derinleşiyor
Son dakika haberleri Güney Asya’dan endişe verici bir tabloyu ortaya koyuyor. Hindistan ile Pakistan arasında uzun yıllardır süregelen siyasi ve askeri gerilim, son haftalarda açık bir çatışmaya dönüşmüş durumda. Özellikle Keşmir bölgesinde artan hareketlilik ve karşılıklı yapılan askeri saldırılar, bölgenin adeta savaş atmosferine girmesine neden oldu.
Hindistan’dan Hava Saldırıları: Üç Üs Vuruldu
10 Mayıs 2025 tarihinde Hindistan ordusu, Pakistan’a ait üç önemli hava üssüne füze saldırısı düzenledi. Bu saldırı, son on yılın en agresif askeri hamlelerinden biri olarak yorumlandı. Hindistan yetkilileri, bu operasyonun tamamen savunma amaçlı ve militan unsurlara karşı yapıldığını ifade ederken, Pakistan yönetimi saldırıları doğrudan egemenlik ihlali olarak değerlendirdi.
Pakistan’dan Sert Misilleme: Stratejik Noktalar Hedefteydi
Pakistan, Hindistan’ın saldırılarına çok geçmeden misilleme yaptı. Pakistan Hava Kuvvetleri, Hindistan’ın stratejik askeri noktalarına yönelik geniş çaplı bir füze saldırısı başlattı. Surat Garh, Sirsa, Bathinda ve Akhnoor’daki hava üslerinin hedef alındığı bildirildi. Pakistan, ayrıca Hindistan’a ait bir S-400 hava savunma sistemini hipersonik füzelerle etkisiz hale getirdiğini iddia etti.
Keşmir’de Başlayan Gerginlik Tüm Bölgeyi Sardı
Taraflar birbirlerini suçlamaya devam ederken, çatışmaların asıl nedeninin Keşmir’de yaşanan son olaylar olduğu ifade ediliyor. 22 Nisan’da Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesindeki Pahalgam kasabasında meydana gelen silahlı saldırıda 26 turist hayatını kaybetmişti. Hindistan yönetimi bu saldırının Pakistan destekli militanlar tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü. Ancak Pakistan bu suçlamaları reddederek, saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını ve Hindistan’ın bu olayları bahane ederek saldırgan politikalar izlediğini savundu.
Keşmir Krizi: Tarih Tekerrür mü Ediyor?
Keşmir, Hindistan ve Pakistan arasında yıllardır süregelen bir sorun olarak dikkat çekiyor. 1947 yılında Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından bölgedeki egemenlik mücadelesi tarafları defalarca savaşa sürükledi. 1965 ve 1999 yıllarında da benzer krizler yaşanmış ancak uluslararası müdahalelerle bu krizler büyümeden durdurulabilmişti. Bugün ise durum geçmişe kıyasla çok daha karmaşık ve tehlikeli.
Su Krizi Tetikte: İndus Suları Antlaşması Askıya Alındı
Çatışmaların askeri boyutu kadar stratejik kaynaklar üzerindeki etkisi de büyük önem taşıyor. Özellikle İndus Nehri üzerine yapılan su politikaları, iki ülke arasında yeni bir kriz başlığı oluşturmuş durumda. Hindistan, son gelişmelerin ardından 1960 yılında imzalanan İndus Suları Antlaşması’nı askıya aldığını duyurdu. Bu karar, Pakistan’ın içme ve tarım suyu kaynaklarını doğrudan etkilediği için ülke genelinde büyük bir tedirginliğe neden oldu.
Nükleer Tehdit: Dünya Endişeli
Her iki ülkenin de nükleer silah kapasitesine sahip olması, yaşanan çatışmaları çok daha kritik hale getiriyor. Uluslararası gözlemciler, mevcut durumun kontrolsüz bir şekilde tırmanmasının tüm dünya için geri dönülemez sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Yanlış anlaşılmalar, bilgi eksikliği veya teknik arızalar nedeniyle yaşanabilecek bir nükleer kaza riski, tarafların diplomatik girişimlere daha açık olması gerektiğini gösteriyor.
Uluslararası Tepki: Barış İçin Çağrılar Sürüyor
ABD, Avrupa Birliği, Türkiye, Çin ve Suudi Arabistan gibi pek çok ülke, taraflara itidal çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olağanüstü toplandı ve Güney Asya’daki gelişmeleri değerlendirdi. G7 ülkeleri ise tarafları doğrudan diyalog kurmaya ve askeri hamlelerden kaçınmaya davet etti. Ancak sahada süren çatışmalar ve karşılıklı sert açıklamalar, bu çağrıların şimdilik karşılık bulmadığını gösteriyor.
Siviller Tehlikede: Yerinden Edilen Binlerce Kişi
Çatışmalardan en çok etkilenen kesim ise sivil halk. Keşmir’de ve sınır hattına yakın bölgelerde yaşayan binlerce kişi evlerini terk ederek daha güvenli bölgelere sığınmaya çalışıyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kadınlar için sağlık hizmetlerine erişim zorlaşmış durumda. Sığınma merkezleri dolup taşarken, yardım kuruluşları bölgeye giriş yapmakta ciddi zorluklar yaşıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Gerilim Savaşa Dönüşebilir
Askeri analistler ise yaşanan gelişmeleri farklı açılardan değerlendiriyor. Bazı yorumcular, iki ülkenin iç siyasi sorunlarını dış düşman algısıyla bastırmak istediğini düşünüyor. Ekonomik sıkıntılar ve artan toplumsal baskılar, hükümetleri dış politikada agresif adımlar atmaya itmiş olabilir. Diğer bir kesim ise, yaşananların yeni bir savaşın ilk adımı olduğunu ve geri dönüşün zorlaştığını savunuyor.
Barış Umudu Uzaklaşıyor
Her iki tarafın da ulusal çıkarlarını koruma adına geri adım atmaması, çatışmanın daha da büyüme ihtimalini artırıyor. Bu süreçte diplomasiye verilen önem her geçen gün azalırken, askeri kararlar ön plana çıkıyor. Uzlaşma ihtimali her geçen gün azalıyor ve bu durum Güney Asya’nın geleceği açısından büyük bir risk teşkil ediyor.
Gözler Yeniden Keşmir’de
Son dakika gelişmeleriyle birlikte Hindistan ve Pakistan arasındaki bu yeni gerilim, dünya gündeminin ilk sırasına yerleşmiş durumda. Nükleer güçlerin doğrudan karşı karşıya gelmesi, sadece bölgesel değil, küresel düzeyde bir güvenlik sorunu haline geldi. Uluslararası toplumun arabuluculuk girişimleri sonuç vermezse, Güney Asya’da çok daha büyük bir felaketin yaşanması kaçınılmaz olabilir.
